Daily Agenda
Başkan Erdoğan: En büyük eserimiz terörsüz Türkiye olacak
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek 4. Türkiye Gençlik Zirvesi’nde önemli açıklamalarda bulundu…
Başkan Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları;
4. Türkiye Gençlik Zirvesi vesilesiyle medeniyetimizin gül bahçesi İstanbul’umuzda sizlerle bir arada olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum. Bu anlamlı zirveyi tertip eden Türkiye Gençlik Sivil Toplum Kuruluşları Platformumuza, platforma üye tüm kuruluşlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sizlerin şahsında ülkemizin dört bir yanındaki gençlerimizin tamamına selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Gönül ve kültür coğrafyamızın farklı noktalarında kalbini kalbimizle, kaderini kaderimizle, ümidini ümidimizle birleştiren her bir kardeşime muhabbetlerimi iletiyorum. Pek çok alanda başarılarıyla tebarüz eden öncü isimlerin gençlerimizle bir araya geldiği bu programın ülkemiz, milletimiz, bilhassa da aydınlık yarınlarımızın teminatı gençlerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
“KARDEŞLERİMİZİ GÖNÜLDEN KUTLUYORUM”
Platformumuzu, gençlerin aile algısı, evlilik kurumuna bakışları, çocuk sahibi olma konusundaki düşünceleri ve devletimizin aile politikalarına ilişkin görüşlerini içeren araştırması dolayısıyla da tebrik ediyorum. Keza farklı kategorilerde az önce ödüllerini takdim ettiğimiz kardeşlerimizi gönülden kutluyor, başarılarının artarak devamını temenni ediyorum.
“GÜVENİMİZİ BOŞA ÇIKARMADIĞINIZ İÇİN HER BİRİNİZİ TEBRİK EDİYORUM”
Sizlerle en son 2 yıl önce 3. Türkiye Gençlik Zirvesi’nde bir araya gelmiştik. O zirvede ayrıca gençlerimize verdiğimiz önemi, sizlere duyduğumuz güveni hasbi ve kararlı bir şekilde ifade etmiştik. Güvenimizi boşa çıkarmadığınız için her birinizi tebrik ediyorum. Ahde vefanız için, azminiz için, bilginizle, ufkunuzla, ferasetli duruşunuzla bu ülkeye sahip çıktığınız için hepinize şükranlarımı sunuyorum.
“RABBİM AHLAKLI BİR GENÇLİKLE YOL YÜRÜMEYİ BİZLERE NASİP ETSİN”
Her zaman söylüyorum, bugün bir kez daha altını çiziyorum. Türkiye Gençlik Sivil Toplum Kuruluşları Platformu’nda iş birliği, hedef birliği ve gönül birliği yapan kuruluşlarımızın varlığı bizlere daima güç veriyor. Nice zorluğun, badirenin, ihanetin üstesinden beraberce geldik. Türkiye’ye tarihi seçim başarılarını dış politikadan hak ve özgürlüklere birçok alanda sessiz devrim niteliğindeki hamlelerini birlikte yaşadık. Böylesine güçlü, kararlı, ahlaklı bir gençlikle yol yürümeyi bizlere nasip eden Rabbime sonsuz hamdediyorum.
“KIZILELMA’MIZ OLAN TÜRKİYE YÜZYILI YOLCULUĞUMUZ HENÜZ YENİ BAŞLAMADI”
Şunu asla unutmamanızı burada özellikle sizlerden rica ediyorum. Biz büyük davaların ve büyük ideallerin bir araya getirdiği kadrolarız. Biz uzun ince bu yolda yan yana yürüyen yol arkadaşlarıyız. Kızılelma’mız olan Türkiye Yüzyılı yolculuğumuz henüz daha başlamadı. Büyük ve güçlü Türkiye mefkuremizi sizlerle hayata geçireceğiz.
Asra istikamet çizeceğimiz Türkiye yüzyılı hedeflerimize sizlerle birlikte ilerleyeceğiz. Türkiye’yi her alanda çok daha ileri noktalara, parmakla gösterilen seviyelere inşallah beraber getireceğiz.
Barışın, huzurun, refahın hüküm sürdüğü, bölgesine ve dünyaya yön veren bir Türkiye’yi sizlerle inşa edeceğiz. 86 milyonun bir arada barış, huzur ve kardeşlik içinde yaşadığı müessir, müreffeh bir ülkeyi sizlerle birlikte yükselteceğiz.
“EN BÜYÜK ESERİMİZ TERÖRSÜZ TÜRKİYE OLACAK”
Bizi köken, kimlik, meşrep ve mezhep üzerinden ayrıştırmaya çalışanlara inat, bir olmuş, birlik olmuş, kenetlenip tek millet olmuş, terörsüz Türkiye’yi yani en büyük eserimizi inşallah sizlerle birlikte gerçekleştireceğiz. İşte o zaman ülkemizin önünde yepyeni bir sayfa açılacak. O sayfaları hep birlikte yazacağımız destanlarla dolduracağız. O sayfaların her bir kenarını dostluk türküleriyle, kardeşlik şiirleriyle, İstiklal ve İstikbal ruhu ile süsleyeceğiz. Atalar yurdu, şehitler emaneti, gaziler diyarı bu aziz vatanı omuz omuza, gönül gönüle sizlerle birlikte ihya edeceğiz.
“SEN Kİ TEK BAŞINA BİR TÜRKİYE’SİN”
Ne diyor şair? “Yiğidim, Kendin ol, kendine bir bak. Yaşayan bir kutlu dava sende. Kalbinin burcunda nazlı bir bayrak. Kanına işlemiş sevda var sende. Duruşun, bakışın asaletinle, ahlakın, iraden, cesaretinle, vicdanın, şefkatin, merhametinle bizi millet yapan maya var sende. Tarihler yaz, seni tarih söylesin. Nice asırlara nakşolsun sesin. Sen ki tek başına bir Türkiye’sin. Dünyada sen varsın, dünya var sende.”
“OSMAN GAZİ’NİN RÜYASINI FATİH’LE, YAVUZ’LA, KANUNİ İLE BULUŞTURDUK”
Evet, tıpkı bu mısralarda olduğu gibi sen ki tek başına bir Türkiye’sin derken bunu sırf hamaset olsun diye söylemiyoruz. Çünkü medeniyetimizin ihtişamını ülkemizin gençleri temsil ediyor. Siz temsil ediyorsunuz. Milletimizin asaletini göğüslerinde bir şeref madalyası olarak bu ülkenin özgüven sahibi gençleri taşıyor. Gelecek tasavvurumuz bu salonda vücut bulan ruhta yeniden diriliyor. Osmangazi’nin rüyasını Fatih’le, Yavuz’la, Kanuni ile buluşturan, kalbinde ay yıldızlı al bayrağımızı dalgalandıran sizlersiniz. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak başta bu salondaki genç kardeşlerim olmak üzere ülke ve millet sevdalısı tüm gençlerimizle gurur duyuyorum.
“GENCECİK ZİHİNLERİMİZ BAŞARIDAN BAŞARIYA KOŞUYOR”
Burada bir kez daha görüyorum ki Teknofest kuşağı maşallah gümbür gümbür geliyor. Gencecik mühendislerimiz savunma sanayinde adeta destan yazıyor. Gencecik zihinlerimiz bilimde, teknolojide, kültür ve sanatta başarıdan başarıya koşuyor. Bu ülkenin güçlü yarınlarını hazırlıyor. Milli sporcularımız çok farklı branşlarda dünyanın dört bir yanında İstiklal Marşımızı iftiharla okutuyor. Aklı selim, kalbi selim ve zevki selim sahibi bu gençliğin Türkiye yüzyılının da mimarı, mihmandarı ve yolbaşçısı olacağına yürekten inanıyorum. Rabbim başarılarınızı daim, bahtınızı açık eylesin diyorum. Ülkemize ve milletimize yaptığınız ve yapacağınız katkılardan ötürü her birinize teşekkür ediyorum.
“TÜRKİYE’NİN YENİ BİR NİŞANESİ OLARAK FİLYOS’TA YERİNİ ALDI”
Bugün sizlerle hasbihal etmeyi, ruberu konuşmayı arzu ediyorum. Biliyorsunuz önceki gün İstanbul’un fethinin 572. yıl dönümünü idrak ettik. Henüz 21 yaşındayken çağ kapatıp çağ açan Fatih Sultan Mehmet Han’ı ve kahraman ordusunun şanlı mücadelesini şükranla yad ettik. Tüm ihtişamıyla o muzaffer iklimi milletimizle birlikte yeniden teneffüs ettik. Türkiye’yi enerjide farklı bir seviyeye taşıyacak Osmangazi yüzer üretim tesisini aynı şekilde buradan Filyos Zonguldak, oraya yolcu ettik. 300 metre uzunluğunda ve 56 metre genişliğinde olan bu dev platform güçlenen Türkiye’nin yeni bir nişanesi olarak Filyos’ta yerini aldı.
“BİZ SADECE VESAYETLE, SADECE YASAKLARLA VE BASKICI ZİHNİYETLE MÜCADELE ETMEDİK”
Bu ne demek biliyor musunuz? Gemileri karadan yürüten bir ecdadın torunları olarak bugün enerji ve savunma sanayi başta olmak üzere her alanda başarılarımıza yenilerini ekliyoruz. Eserlerimizle, projelerimizle, hizmetlerimizle kahraman ecdadımıza layık olmaya çalışıyoruz. Bakınız Fatih Sultan Mehmet Han bize sahip çıkmamız için sadece İstanbul’u bırakmadı. Aynı zamanda fetih ruhunu da emanet etti. Ayrım yapmadan mazluma kucak açmayı, zalime karşı dimdik durmayı biz ecdadımızdan öğrendik. Zorluklar ne kadar çetin olursa olsun, yılmamayı biz ecdadımızdan öğrendik. İnancın, imanın ve adanmışlığının önünde hiçbir engelin duramayacağını biz ecdadımızdan öğrendik. Kimsenin kınamasına aldırmadan, zalimler ve zorbalar karşısında hakkı haykırmayı, adaletin kılıcı olmayı aynı şekilde biz ecdadımızdan öğrendik. Şunu da ifade etmek isterim. Biz sadece vesayetle, sadece yasaklarla ve baskıcı zihniyetle mücadele etmedik. Neredeyse yarım asra yaklaşan siyasi hayatımız boyunca aynı zamanda ön yargılarla, ideolojik at gözlükleriyle de mücadele ettik.
“CHP ZİHNİYETİ GEÇMİŞE SIRTIMIZI DÖNMEMİZİ BEKLEDİ”
Bürokratik oligarşinin her türlüsüyle kıyasıya mücadele ederken bundan daha çetin kavgayı kültürel hegemonyaya karşı yürüttük. Şimdi bakınız değerli kardeşlerim, CHP zihniyeti milletimizin asırlara sarih mazisini sahiplenmek yerine reddi miras yaparak bu ülkenin tarihini 100 yılla sınırlandırdı. Geçmişe sırtımız dönmemiz beklendi. En parlak dönemlerimiz adeta yok sayıldı. Tek parti faşizminin baskın olduğu yıllarda bedelini halen ödediğimiz yanlış politikalarla milletimiz tarihsiz hale getirilmek istendi. İman kalemizin sarsılmaz duvarları olan değerlerimiz toplum hayatımızın dışına atılmak istendi.
“İSLAMSIZ TÜRK YAŞAYAMAZ”
Elifbaların suç aleti sayıldığı utanç verici yıllar yaşadık. Gençler, elimize tahta parçasıyla elifbaların yazılıp verildiğini bilir misiniz? Kur’an kurslarının kapısına kilit vurulduğu günlere şahit olduk. Minarelerimiz 18 sene boyunca binlerce yılın yabancısı bir sese mahkum ve mecbur bırakıldı. Bizi ruh kökümüzden koparmak amacıyla her yolu denediler. Maalesef bu politikalarında belli ölçüde muvaffak da oldular. Tek parti zihniyetini temsil eden çevrelerin halen Selçuklu’ya, Osmanlı’ya ve binlerce yıllık Türk tarihine husumetle yaklaştığını görüyoruz. Biz Sultan Alparslan deyince, Osmangazi, Fatih deyince, Yavuz, Kanuni, Sultan Abdülhamid Han deyince birileri hemen rahatsız oluyor. Hatırlayın bu malum çevreler Türk milletinin hamuru Müslümanlarla yoğrulmuştur, İslamsız Türk yaşayamaz dediğimiz için şahsımızı günlerce hedef aldılar. Tarihimize, köklerimize, kurucu değerlerimize sahip çıktığımız için bizi insafsızca eleştirdiler. Oysa biraz tarihe baksalar veya tarih okusalar Türkiye Cumhuriyeti’nin altı asırlık imparatorluk çınarının taze bir şıvgını olduğunu anlayacaklar.
Halbuki ideolojik ezberlerle konuşmak yerine biraz tarih kitabı karıştırsalar şu hakikatleri çok net biçimde görecekler. Asırlar boyunca adalet dendiğinde akla biz geldik. Yüzyıllar boyunca asalet dendiğinde zihinlerde biz canlandık. İyiliği, güzelliği, vicdan ve merhameti yeryüzüne Allah’ın izniyle biz yaydık. Çok geniş bir coğrafyayı ilmimizle, ahlakımızla, kültürümüzle, mimari eserlerimizle biz yoğurduk. Biz şenlendirdik. Biz mamur ettik. Rahmetli Mehmet Akif’in dediği gibi “Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz? Gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz?” Biz işte buyuz.
Bunları söyleyince birileri kabus görse de biz işte böyle bir milletiz. Millet olarak hafızamızda, ruhumuzda, damarlarımızda akan kanda işte bu şanlı tarihin birikimi, tecrübesi vardır. Bizi Mehmet Akif’in ifadesinde vücut bulan büyük bir millet yapan da işte bu tarihimiz, tecrübelerimiz, ruh kökümüzdür.
“ONLARIN TUZAKLARINA ASLA DÜŞMEYECEKSİNİZ”
Nasıl köklerinden beslenemeyen ağaçlar yaşayamazsa, kökleriyle bağı kopmuş toplumlar da asla ayakta kalamaz. Biz de millet olarak özellikle teknolojiyle beraber iyice dengeleri sarsılan modern dünyada ayakta kalmak için köklerimize sıkı sıkıya sarılacağız. Bizi ruh kökümüzden koparmaya çalışanlara karşı dikkatli olacağız. Her birinizden maziden tevarüs ettiğiniz eşsiz birikimi atiye taşımanızı bekliyorum. Cesaretinizi kırmak, ümitlerinizi yıkmak, potansiyelinizi heba etmek isteyenlerin oyununa asla gelmeyeceksiniz. Yapamazsınız, başaramazsınız diyenlere kulak asmayacak, onların tuzaklarına asla düşmeyeceksiniz.
Şimdi kullanacağım ifadelere özellikle dikkatlerinizi istiyorum. Merhum Nurettin Topçu’nun şu değerlendirmelerine özellikle kulak vermenizi istiyorum. Bakınız, Maarif davamızın öncüsü rahmetli Topçu ne diyor? “Biz bu topraklarda Allah’ın ümidiyle gıdalanan, devlet nizamına aşık Fatih’in çocuklarını arıyoruz. Biliyoruz ki hasta gönülleri tedavi edecek olan Süleyman Çelebi’den bir beste, Mevlana’dan bir nida, Fatih’ten bir selam, Yunus’tan bir müjdedir. Fatih’in çocukları, siz güneşin batmasından korkar mısınız? Bir vehimdir, muvakkattir. Yarın sabah güneş mutlaka doğacaktır. O halde güneşi batırdık, güneşi batıracağız diyenlerden de korkmayın.”
“BİZ BU ÜLKEDE YOLCU DEĞİL, HANCIYIZ”
Sevgili genç kardeşlerim, bugün zorluklarla, sıkıntılarla, acılarla karşı karşıya olsak da inşallah ebet bizimdir. Unutmayınız, biz bu ülkede yolcu değil, hancıyız. Biz burada ev sahibiyiz. Burada doğduk, burada büyüdük, burada yaşıyoruz. Bize gazete manşetlerinden ömür biçenler oldu. Bize haritalar üzerinden güya yer gösterenler oldu. Bize alçakça iftira atanlar, bize saldıranlar, emperyalist ağababalarına güvenerek bize had bildirmeye cüret edenler çıktı. Şimdi onların hiçbirisi yok. Neredeler? Tam da cibilliyetlerine yakışır şekilde arkalarına bakmadan kaçıp gittiler. Ülkemize ve milletimize ettikleri kanlı ihanetin bedeli olarak on binlerce kilometre ötede son nefeslerini onursuzca verdiler. Ama biz buradayız. Elhamdülillah dimdik ayaktayız.
Emri hak vaki olana kadar da yine burada olacağız. Gençler, Hilal’in gölgesinde ezanı Muhammedilerin huzur veren ikliminde yaşamaya devam edeceğiz. Her karışında bir yiğit yatan bu ülke bizim vatanımız. Bu ülke 86 milyon olarak hepimizin ortak yuvası, ortak çatısıdır. Kimlik siyaseti, köken siyaseti, meşrep ve mezhep farklılıklarını kaşıyan fitne siyaseti dönemi artık kapanmıştır.
Unutmayın, kimse bizi bölemez. Kimse kirli ellerini birlik ve beraberliğimize uzatamaz. Terörün olmadığı, nifakın olmadığı, her köşesinde kardeşliğin egemen olduğu bir iklimi ülkemizde ve bölgemizde inşallah hep birlikte tesis edeceğiz. Allah’ın yardımı ve milletimizin hayır duasıyla önümüzdeki dönemde önce terörsüz Türkiye’ye, ardından da terörsüz bölgeye vasıl olacağız. Sizlerden de bu kutlu mücadelemize güçlü destek bekliyorum. Rabbim işbirliğimizi ve işlerimizi kolaylaştırsın diyorum.
“YASAKÇI ANLAYIŞI, BASKICI ZİHNİYETİ TARİHİN ÇÖP SEPETİNE YOLLADIK”
Sizin hayallerinizi gerçekleştirmeniz bizim en büyük arzumuzdur. Bunun için 23 yıllık iktidarımız boyunca gerçekten çok gayret sarf ettik. Bu ülkenin gençleri her alanda güçlü bir şekilde var olsun, dik dursun, özgürce hedeflerine odaklansın diye gecemizi gündüzümüze kattık. Yasakçı anlayışı, baskıcı zihniyeti, tek tipçi uygulamaları tarihin çöp sepetine yolladık. İmam hatip ve meslek liselerinin maruz bırakıldığı adaletsizliğe son verdik. Başörtüsü ve kılık kıyafet yasaklarını inşallah bir daha geri gelmemek üzere kaldırdık.
Eğitimde, siyasette, teknolojide gençlerimize alan açtık. Tüm imkanlarımızı geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz için seferber ettik. Kredi ve burs desteklerimizi artırdık. 81 ilimizi üniversitelerle bilim, kültür ve spor merkezleriyle donattık. Üniversite yurtlarımızın sayılarını artırdık. Bu yurtları modern, güvenli ve konforlu hale getirdik. Türkiye yüzyılı maarif modeliyle eğitimde niteliği artıracak önemli bir adım daha attık. Gençleri sadece vitrin süsü olarak kullananlara, gençlerin heyecanları üzerinden ikbal devşirmeye çalışanlara, yolsuzluklarını perdelemek için gençlerin arkasına saklananlara, velhasıl gençleri sarf malzemesi olarak gören menfaatperestlere bugüne kadar prim vermedik.
Bundan sonra da ülkemiz gençlerini suç örgütlerinin, terör örgütlerinin, çıkar şebekelerinin insafına bırakmamakta kararlıyız. Özellikle sivil toplum kuruluşlarımızdan gençlerimize daha sıkı sahip çıkmalarını, onlarla daha fazla ilgilenmelerini istirham ediyorum. Sizlere güveniyorum. Faaliyetlerinizde sizlere Rabbimden muvaffakiyetler temenni ediyorum. Bu düşüncelerle 4. Türkiye Gençlik Zirvesi’nin gençlerimiz başta olmak üzere ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Zirveyi düzenleyen Türkiye Gençlik STK’ları platformumuza, bu başarılı organizasyon için tekrar teşekkür ediyorum. Programa teşrif eden sivil toplum kuruluşlarımıza, değerli misafirlerimize, siz kıymetli gençlere şükranlarımı sunuyorum. Sizleri bir kez daha sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Sağ olun, var olun. Allah’a emanet olun. Kalın sağlıcakla.
Daily Agenda
AK Party will be on the field in August
The AK Party allocated August to the fields of the field and to listen to citizens. AK Party Deputy Chairman all over Türkiye, deputies come together with citizens listening to the problems on the field, the road map tells the citizen. The party, which will celebrate the anniversary of its establishment on August 14, started its activities for 14 August.
Parliament was suspended
The parliamentary work was suspended until October 1, but on August 5, the work of the Turkish Commission without Terrorism will begin. AK Party will continue to work on the field in August. AK Party will make the targeted steps in the field will be transferred to the citizen. The return of the AK Party in the Kizilcahamam camp last month, a road map was drawn after the evaluation data. During the month of August, with the meetings to be held under the name of Turkish City Meetings in Turkey, negotiations with industrial commercial chambers, bar associations, non -governmental organizations will be held and tradesmen visits will be organized. Within the scope of the meetings, evaluations about each field will be made, the goals will be explained, the expectations of the citizen will be listened to. The data obtained in the meetings will be reported and forwarded to the party headquarters. The work to be carried out throughout Türkiye will accelerate after the celebration of the anniversary of the foundation of the AK Party on August 14, and the target is to reach every citizen. Following the Kizilcahamam camp, President Erdogan, chaired by President Erdogan, was also instructed to fulfill the necessary steps by the relevant units.
Daily Agenda
AK Party Political Academy became a turning point in Turkish politics
The Political Academy, which was implemented by the AK Party in 2008, was one of the most important steps in the institutionalization of political education in Türkiye. One of the names behind this training move, which has been reached to tens of thousands of participants to date, is known for its academic and political identity. Osman Coşkun. Coşkun, who has been working in the academy for many years and gave trainings to many institutions with the title of the head of the Republic of Türkiye in the field of Personal Development and Total Quality Management, became the foundation of the Political Academy.
I submitted the project to our President
Coşkun, the process and the vision of the academy told Sabah, “After being elected as a deputy, I observed that there were very valuable people in the AK Party organization structure, but there was a lack of systematic political education. I wanted to turn this field into an opportunity. Mayor of the organization of the participants of the President of the President of the President.
The training that started in 20 provinces spread with 81
The project found a big impact in the AK Party Headquarters and the organization structures in a short time. After President Erdoğan announced the academy to the public at the group meeting, applications and demands came from all over Türkiye. In January 2008, the first Academy was implemented in 20 cities, 19 of which were metropolitan and one of them in my hometown Yozgat. As a result, spread with 81, thousands of sessions and training was organized. Our President cared about this academy. At every opportunity, he gave the first lessons himself. He even declared many times that this document will be taken into consideration in the future. The original side of the Political Academy is not only theoretical knowledge; At the same time, the constitution, democracy, human rights, leadership, elections, management models, communication, protocol, oratory, such as practical and direct field -oriented lessons, the subject was given by the expert names. The corporate structure of the program was reinforced by giving certificates to the participants, measuring-evaluation and reward systems.
Rare Political Education, which shows continuous worldwide
Political Academy, which is the turning point in Turkish politics, has become one of the rare models that show continuity on this scale outside the Chinese Communist Party in the world with its continuity. Although it is structured with different names such as “Organization Academy” over time, it maintains its function as one of the most striking examples of institutionalization in political education. I am honored to contribute to the realization of such a vision. Our goals such as gaining quality to politics in Türkiye, increasing participation and raising conscious cadres has been largely responded to a great deal, “he said.
Daily Agenda
Patili heroes are pursuing criminals – last minute news
Public security dogs, which intervene in social events to security operations, come to the fore. Just like the police candidates, these dogs undergo intensive and scientific trainings develop both physical condition and mental focus with the training that started in the early hours.
Regular training
In the morning, we examined the training and duty processes of the Public Security Dogs, which are the invisible heroes of the police organization, at the Dog Training Center of the Istanbul Riot Force Directorate. At the Dog Training Center (KEM) of the Istanbul Riot Force Directorate in Bayrampaşa, patrol dogs starting at 10.00 am every day; It improves its condition on Pentatlon trails and sharpens its reflexes with toy training.
The deficiency in the education of the dog is directly identified and compensated by his own administrator. This is carried out as a personal development plan. Police officer Batuhan Kartal, who served within the Dog Training Center, said, “When they finish their intense tasks and retired, the dog’s administrator takes the dog, it allows him to lead a beautiful life in his own place. A bond is formed and they cannot leave.
Daily Agenda
New Period in Cadastral Disputes: Over 12 thousand files have been concluded
The Ministry of Justice has taken an important step to resolve cadastral disputes in the judicial system since the 1950s. With the “Zero Cadastre File” project implemented in 2024, it is aimed to eliminate the uncertainties of property and to conclude cadastral cases quickly and effectively.
Within the scope of the project, the judicial circles where the Cadastre Courts were combined were combined and the proceedings were carried out more effectively. The number of expert personnel in this area was increased; Technical, technological and administrative supports were presented to the courts. The technical deficiencies in the exploration processes were identified in the exploration processes. Overseas Justice Advisors were activated. In addition, many innovative methods, from updating cadastral maps to helicopter discovery applications, have been put into place. To date, 12 thousand 887 decisions have been made, 177 thousand 417 sides and 35 thousand 150 parcels have been established. Kırşehir, Arapgir, Mut and Mutki cadastral courts successfully achieved the target of “Zero Cadastre File”.
Conclusion of 38 thousand files by the end of the target year
With the Zero Cadastre File Project, the Minister of Justice Yilmaz Tunç stated that the effectiveness of the judicial system was increased and the workload of the courts was reduced by the uncertainties of the property and the workload of the courts. We congratulate our courthouse and support the fact that our other cadastral courts have achieved their goals as soon as possible, “he said.
Daily Agenda
President Erdoğan was connected to the “Sözte Youth” program in Kayseri by phone.
The AK Party Youth Branch Presidency in Kayseri “Sözte Youth” program was organized. AK Party Deputy Chairman Mustafa Elitaş and AK Party Youth Branch Chairman Yusuf Ibiş ‘s program. Mustafa Elitaş addressed the young people in the program, on the request of young people, President Recep Tayyip Erdogan called by phone.
Erdogan greeted young people from the party
President Recep Tayyip Erdogan, the program was connected to the program greeted the young people. Erdogan said in his speech, “I send my greetings and love to our Kayseri Youth Organization with the most heartbreaking emotions from Istanbul. I congratulate those who contributed to this organization of youth today. I would like to congratulate themselves. President Recep Tayyip Erdogan’s speech was applauded for a long time by young people in the hall. The program ended with the hesitation of the protocol with the hesitation of a souvenir photo with young people.
Daily Agenda
Türkiye, next to the Syrian brothers! Historical Number on Volunteer Return: More than 1 million Syrian returned
UN Refugees High Commissioner Filippo Grandi, Türkiye’s plan put forward as “not only a successful, but also an example to be taken as an example” by evaluating by evaluating “so comprehensive and meticulously prepared that even a book about this plan can be written,” he said.
Every step is planned in accordance with human dignity
The return process; safe, voluntary, honorable and regular carried out. Under the coordination of the Migration Management, every detail is designed in accordance with human dignity from registration procedures within the scope of the application implemented by all relevant public institutions to transportation, to the passage of personal goods and vehicles. Despite the intensity, the transactions are meticulously completed in order.
Appointment and exit possibility on the same day
Syrians who want to make a return can easily make an appointment on the same day over the internet. Those who complete their transactions in the provinces they live in, can exit the border gates on the same day. The necessary logistics facilities are provided for those who want to return with their belongings and vehicles. With this planned and holistic approach, returns are realized both safe and worthy of human dignity.
The Baath regime is involved in history, Syrians return to their homes
The civil war, which erupted with the ruthless suppression of the folk movements that started in 2011 in 2011 by the Assad regime, continued for more than 13 years. However, with the end of the war, the 61 -year -old Arab Socialist Baath Party and the Assad regime were also in history. After this development, Syrians who took refuge in Türkiye began their journey to return to their hometown.
Record Numbers on Volunteer Return: 1 million 125 thousand people are back
With the strong will of President Recep Tayyip Erdoğan, the voluntary, safe, honorable and regular return process carried out by Interior Minister Ali Yerlikaya meticulously continues to find a response in the field. Minister Yerlikaya shared the remarkable figures about the point where the process came. Since 8 December 2024, Hatay Cilvegözü, Kilis Öncüpınar, Gaziantep Karkamış and Şanlıurfa Akçakale, including 385 thousand 888 foreigners, returned to their countries voluntarily. Thanks to the model application carried out under the coordination of the Migration Management Presidency, the total number of voluntary returns reached 1 million 125 thousand 891. Minister Yerlikaya’s approach to human dignity based on the process, the homeland longing has turned into a movement of hope that ended in the last years.
A Refugees High Commissioner Grandi from Great Note Great Note
During his official visit to Türkiye in January, the United Nations (UN) Refugees High Commissioner Filippo Grandi, who praised the voluntary return process of Syrians, emphasized that the plan of the Migration Management is not only successful, but also a model that should be taken as an example. Grandi pointed out that Türkiye’s voluntary, safe, honorable and regular return practices should be guiding other countries, pointing to the importance of the unity of power among the countries of the region, “Other countries are moving on this road, but there is a lot to learn from Türkiye.” He once again revealed Türkiye’s leadership in this field.
The number of Syrian Syrian under temporary protection is decreasing
In Türkiye, the number of Syrians who are currently within the scope of temporary protection was recorded as 2 million 578 thousand 480. With the acceleration of voluntary feedbacks, this number is expected to fall further in the future.
-
Sports3 days ago
Piastri, Norris go head-to-head as McLaren leaves Verstappen in dust
-
Politics3 days ago
Türkiye set for major conventional reshuffle in top military brass
-
Daily Agenda3 days ago
‘Expatriate’ response to Tanal and Enginyurt from the AK Party: We reject the ugly style
-
Economy3 days ago
Turkish manufacturing sector lost further pace in July: PMI
-
Politics3 days ago
Istanbul to host next year’s inter-parliamentary assembly
-
Daily Agenda2 days ago
New Nest happiness in Adana and Osmaniye
-
Daily Agenda3 days ago
Next Social Description from Selçuk Bayraktar: We were subjected to cyber attacks
-
Daily Agenda2 days ago
The state built a new Adıyaman