Connect with us

Daily Agenda

SON DAKİKA | AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten ‘Terörsüz Türkiye’ açıklaması: MİT ve TSK sahada takip edecek

Published

on


Son dakika haberi: AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Uluslararası toplumun istikrar isteyen üyelerinin ve burada düzenin tesis edilmesi gerektiğini düşünen üyelerinin Suriye’de İsrail saldırganlığına da bir set çekme konusunda hassas davranmaları gerekir.” dedi.

Çelik, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı nedeniyle basın toplantısı düzenledi.

Hayatını kaybeden sanatçı İlhan Şeşen için taziye dileklerini ileten Çelik, “Değerli bir sanatçımızdı, sanat camiamız için milletimiz için büyük bir kayıp.” ifadesini kullandı.

AK Parti Genel Merkez Gençlik Kollarınca düzenlenen “GENÇFEST: Bir Gençlik Festivali” programına ilişkin değerlendirmelerini paylaşan Çelik, programın yoğun katılımla gerçekleştiğini belirterek, “Cumhurbaşkanımızın katılımıyla birlikte bambaşka bir boyut kazandı.” diye konuştu.

Çelik, GENÇFEST ile AK Parti’nin “dünyanın en büyük gençlik hareketlerinden olduğunu bir kere daha ispat ettiğini” söyledi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in AK Gençlik’e çağrı yaparak “siyasi hayatın en absürt işlerinden birine imza attığını” belirten Çelik, Özel’in, AK Gençlik’i, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan farklı tutum almaya davet ettiğini” aktardı.

Özel’in, Başkan Erdoğan’ın tutumuyla ilgili ortaya koyduğu değerlendirme ve tanımlamanın yanlış olduğunu bildiren Çelik, şöyle devam etti:

“Artık üst üste siyasi yanlışlık yapmanın Özgür Özel açısından bir haber değeri yok. Burada bir kere daha görülüyor ki AK Gençliği Özgür Özel kendi partisi içindeki hiziplerden biri zannetmiş. Bu çok büyük bir siyasi yanılgı. AK Gençlik, Cumhurbaşkanımızın en kararlı, en gözü pek, en sağlam takipçilerinin başında geliyor. Dolayısıyla Özgür Özel’in AK Gençliğe çağrı yapması değil, AK Gençlik’in Cumhurbaşkanımıza olan bağlılığından ders alması gerekir. Bunu gençlik teşkilatımızdaki arkadaşlarımız, kardeşlerimiz özellikle bir kere daha vurgulamamızı istediler. AK Gençlik’le Cumhurbaşkanımız arasındaki yüksek bağlılık ve beraberlik yürüyüşünün hiçbir şekilde Cumhuriyet Halk Partisi tarafından değerlendirilmesi, öyle bir kapasiteyle ele alınması mümkün değil.”

Özel’in açıklamalarında “topu alıp maç yapmaktan bahsettiğini” dile getiren Çelik, “AK Gençlik zaten sürekli sahada. Özgür Özel’in kendi partisinin siyasi geçmişiyle hesaplaşıp, sürekli olarak maç oynanırken sahayı çalma huylarından vazgeçmeleri gerekiyor. Eğer sahayı çalmazlarsa zaten bütün maçlar yerli yerinde oynanıyor.” görüşünü paylaştı.

“İSRAİL SALDIRGANLIĞI SURİYE’Yİ VE BÖLGE BARIŞINI TEHDİT EDEN BİRİNCİ ETMENDİR”

AK Parti Sözcüsü Çelik, Suriye’deki gelişmeleri son derece yakından takip ettiklerini, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın Türkiye ziyaretinin son derece önemli olduğunu kaydetti.

“Suriye’deki yaptırımların kalkması yönünde çok ileri noktalara gelindi.” ifadelerini kullanan Çelik, ABD Başkanı Donald Trump’ın yaptırımların kaldırılması çağrısına olumlu cevap verdiğini, ardından Avrupa Birliği’nden de benzer açıklamaların geldiğini anımsattı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten önemli açıklamalar!

Çelik, Suriye’ye dayatmalarda bulunmanın, siyasi biçim çizmenin değil Suriye’nin birliği, bütünlüğü, egemenliği, Suriye’deki bütün etnik grupların ve mezhep gruplarının birlik ve beraberlik içinde yaşaması noktasında yüksek bir iradenin ortaya çıkmasının sağlaması gerektiğini vurguladı.

Suriye’deki bütün dini grupların güvence altında olması, azınlıkların güvence altında olması, kadın hakları konusunda güvencenin tam olması gerektiğine işaret eden Çelik, etnik ve mezhep grupları arasında fitne tohumları ekmeye kalkanlara karşı da son derece duyarlı olunmasının şimdiye kadar gösterilen hassasiyetler bakımından son derece önemli olduğunu bildirdi.

Çelik, “Suriye’de Türkmen, Arap, Kürt, Sünni, Alevi, Dürzi, Nusayri bütün kesimlerin, bütün boyutlarıyla birlikte bir arada kardeşçe yaşamasını ve her birinin hem toplumsal hayatta hem yönetimde temsil edilmesinin Suriye’nin birlik bütünlüğü açısından son derece kıymetli olduğunu ifade ettik.” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı Şara ve ekibinin bütün toplumsal kesimlerle sağlıklı diyalog geliştirme adına çok iyi bir süreç yürüttüğü dile getiren Çelik, “Bundan sonrasında Suriye’nin yanında olmak, Suriye’nin birliğine, dirliğine ve istiklaline katkı sağlamak bölge barışı açısından da Suriye’nin geleceği açısından da en doğru iş olacaktır.” şeklinde konuştu.

Yakın geçmişte “Suriye’nin yeni bir Afganistan’a dönüşme ihtimali”nden bahsedildiğini anımsatan Çelik, gelinen noktada bu tehlikelerden giderek uzaklaşıldığını dile getirdi.

Çelik, Suriye’de şu anda istikrarsızlaştırıcı tek unsurun “İsrail’in saldırıları” olduğunu belirterek, “İsrail saldırganlığı Suriye’yi ve bölge barışını tehdit eden birinci etmendir. Bugüne kadar İsrail’in güvenliğini de sağlayan herhangi bir sonuç doğurmamıştır bu. Bütün bölgenin güvenliğini riske atan Netanyahu ve ekibinin katliamcı politikasını Suriye’ye de genişletmek çabasından başka bir şey değil. Gerçekten uluslararası toplumun istikrar isteyen üyelerinin ve burada düzenin tesis edilmesi gerektiğini düşünen üyelerinin Suriye’de İsrail saldırganlığına da bir set çekme konusunda hassas davranmaları gerekir.” görüşünü paylaştı.

Geçmişte Suriye’de vekalet savaşlarına imza atanların en büyük argümanlarından birinin “DEAŞ’le mücadele” olduğunu anımsatan Çelik, Suriye yönetiminin bugüne kadar DEAŞ’le mücadele konusunda hassas davrandığını belirtti.

DEAŞ’ı bahane ederek terör örgütlerini terör örgütlerine karşı kullanma yanlışlığının önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, “Suriye’nin istikrarı konusundaki bütün bu adımları hassasiyetle takip ettiğimizi ve bundan sonrasında da aynı desteği vereceğimizi ifade ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Bu saatten sonra kim Terörsüz Türkiye sürecini sabote etmeye kalkarsa, onun ne tür bağlantıları olduğu görülmüş olacaktır” dedi.

Bütün dünyanın gözü önünde İsrail’in soykırım ve katliam siyasetinin her gün yeni acılara imza atılarak devam ettiğine dikkati çeken Çelik, bunun durdurulması ile ilgili uluslararası toplum tarafından herhangi bir iradenin ortaya çıkmadığını söyledi.

Çelik, şunları ifade etti:

“Artık herkesin net gördüğü bir şey var, bu, Netanyahu ekibinin uluslararası hukuk önünde yargılanmaktan kaçmak ve tamamen kişisel durumlarını garanti altına almak için on binlerce çocuğu, insanı katliama gönderdikleri bir soykırım faaliyetidir. İngiltere, Kanada ve Fransa’nın yaptıkları ortak açıklamada ‘İsrail’e karşı birtakım adımlar atabilecekleri’ uyarısında bulunmaları son derece kıymetlidir. Yine İngiltere’nin İsrail’le yürüttüğü ticaret anlaşması müzakerelerini askıya alması son derece önemlidir. Avrupa Birliği’nden ve dünyanın çeşitli yerlerinden yükselen seslerin bu kadar net olması da önemlidir. Ama esas olan somut adım atılmasıdır. Bugün de yine bir okula katliam şebekesi bir saldırı gerçekleştirdi. Burada hem siyasi iradenin net olarak ortaya çıkması hem de somut adımlar atılması gerekiyor. Siyasi irade açısından, bu katliama karşı çıkan devletlerin yoğun bir biçimde Filistin devletini tanıması da son derece önemli bir mesaj olacaktır. Tabii somut adımların, uluslararası toplumun ortak iradesiyle ve bu ortak iradenin bütün bu katliama karşı çıkanlar tarafından sahiplenilmesiyle atılması son derece kıymetli olur.”

“SİLAH BIRAKMA SÜRECİNİ DOĞRULAMA MEKANİZMASI OLUŞTURULDU”

Çelik, “Terörsüz Türkiye” konusunu yakından takip ettiklerini vurgulayarak, “Sürekli olarak bununla ilgili değerlendirmelerimizi yoğun bir biçimde yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde gelinen aşamada olması gereken terör örgütünün bütün unsurları ve bütün uzantılarıyla silah bırakmasıdır ve kendisini feshetmiş olmasıdır. Fesihle ve silah bırakmayla ilgili yapılan açıklamanın somut sahada ve eksiksiz olarak hayata geçmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Terör örgütünün finansmanını sağlayan yapıların, terör örgütünün illegal yapılanmalarının, Suriye, Irak, İran’daki kolları ile Avrupa’daki yapılanmalarının sahada ve somut olarak fesih sürecini gerçekleştirmesi gerektiğinin altını çizen Çelik, bu çerçevede Irak’taki süreçte Irak hükümetiyle diyaloğun yakın şekilde sürdüğünü belirtti.

Yürütülen diyalog neticesinde Bağdat, Süleymaniye, Erbil ile koordine edilecek konuların olduğuna işaret eden Çelik, bu konularda ilerleme sağlanmaya devam edildiğini, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sahada kurdukları mekanizmalarla silah bırakma sürecini doğrulama mekanizması oluşturulduğunu ifade etti.

Doğrulama mekanizmalarıyla silahların bırakılıp bırakılmadığı ve bunun ne düzeyde olduğunun teyit edileceğini belirten Çelik, “Her aşamada kontrol edilecek. Tabii Suriye kısmıyla ilgili olarak da öteden beri söylüyoruz. Orada da terör yapılanmasının sona ermesi gerekiyor. Terör yapılanması dışındaki unsurların Suriye ordusunun bir parçası olması gerekiyor.” diye konuştu.

“TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİ İLHAM KAYNAĞI OLACAK”

“Türkiye açısından, Türkiye Yüzyılı’nda herhangi bir terör gündemi olmasını istemiyoruz.” diyen Çelik, şunları kaydetti:

“Bölge açısından da bölgeyi istikrarsızlaştırmak isteyen unsurların, güçlerin burada sürekli olarak terör örgütlerini bir araç olarak kullanması bölgede de büyük istikrarsızlıklar ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla bu istikrarsızlıkların giderilmesi açısından da ‘Terörsüz Türkiye’ süreci esasında terörsüz bölge, terörsüz Orta Doğu sürecine bir ilham kaynağı olabilecektir. Bu saatten sonra kim bu ‘Terörsüz Türkiye’ dediğimiz süreci sabote etmeye kalkarsa, onun tabii ne tür bir bağlantı içinde olduğu, bölgeyi istikrarsızlaştırmak isteyen hangi güçlerle aynı hizada durduğu net bir şekilde zaten görülmüş olacaktır. Şimdiye kadar yapılan temaslarda, dilin, siyasi söylemin sağduyulu bir şekilde kullanılması… Bundan kastım da şudur Terörsüz Türkiye odağından ayrılmayacak şekilde bunun değerlendirilmesi son derece önemlidir.”

DEM Parti’nin, siyasi partilere ve AK Parti’ye yaptığı ziyaretler çerçevesinde “Terörsüz Türkiye” odaklı birçok meselede sağduyulu davranmasına dikkati çeken Çelik, “Siyasi partiler arasındaki diyalog ve konuşmalar son derece önemlidir. Esasında bu süreçlerde itiraz edenlerin de bu sürece itiraz etmek ya da bir kenara çekilip eleştirmek yerine, siyasi diyalog sürecinin bir parçası olarak görüşlerini ifade etmeleri, siyasetin doğası açısından, yüce Meclis’in doğası açısından, siyasetin, milletin ihtiyaçlarını giderme misyonu açısından, yüce Meclisin millete hizmet etme ihtiyacı ve misyonu açısından son derece önemlidir, kıymetlidir.” ifadelerini kullandı.

“SAHADA SOMUT OLARAK GÖRÜLMESİ GEREKİYOR”

Çelik, eleştiriyle provokatif söylemi, eleştiriyle sabotaj yaklaşımını ve siyasi sabotajı birbirinden ayırt edebilecek deneyime sahip olduklarının altını çizerek, siyaset görüntüsü altında, siyasi sabotajları geçmişte de gördüklerini, sahada da çeşitli siyasi sabotajların söz konusu olabileceğini söyledi.

Sürekli olarak odak noktası olan “Terörsüz Türkiye” hedefinden ayrılmamak gerektiğine vurgu yapan Çelik, yanlış bir dil kullanıldığı zaman, bunun gündemi saptırmasına müsaade edilmemesi gerektiğini ifade etti.

Bu yanlış değerlendirmelere verilecek en büyük cevabın “Terörsüz Türkiye” hedefi konusunda kararlı, sabırlı süreci akılla, vicdanla, izanla yöneten ve odağını kaybetmeyen bir yaklaşım sergilemek olduğuna işaret eden Çelik, şunları kaydetti:

“Türkiye’nin terör gündeminden kurtulması demek, Türkiye’nin demokrasi, hukuk devleti, kamu düzeni, Türkiye Yüzyılı hedefleri açısından son derece stratejik bir aşama olacaktır. Ama fesih ve silah bırakma bir retorik meselesi değildir, bir söylem meselesi değildir. Sahada somut olarak görülmesi gereken bir meseledir. Burada da hem bu meselenin doğrulama mekanizmalarının çalışması ve aynı zamanda da siyasi partiler arasında bu süreçleri olgunlaştıracak şekilde doğru bir dil, terörü Türkiye gündeminden çıkaracak bir dilin ortaya konulması çok önemlidir. Tabii ki verilen destekler, bu sürece yönelik olarak katkı olarak ortaya koyulan yaklaşımlar, şimdiye kadar siyasi partiler arasındaki diyaloglar, karşılıklı istişareler fevkalade kıymetli sonuçlar doğurmuştur. Dolayısıyla bu siyasi partiler arasındaki bu trafiği önemsediğimizi ifade etmek istiyorum.”

“ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE DAHA HASSAS SÜREÇLER KARŞIMIZA GELECEK”

“Türkiye’nin milli değerlerinden taviz verildiği, milli kazanımlarının heba edildiği” yaklaşımlarının geçerliliği olmadığını belirten Çelik, şunları ifade etti:

“Türkiye bir yere gitmiyor, devletin nitelikleri ve milletin değerleri konusunda herhangi bir pazarlık yapılmıyor. Herhangi bir müzakere yapılmıyor. Doğru olan şey ülkemizde bütün insanlarımızın, bütün vatandaşlarımızın ortak geleceği, ortak yaşama iradesi çerçevesinde terörü Türkiye’nin gündeminden çıkarmaktır. Ve bunu yaparken de şunu unutmamak gerekiyor. Dediğimiz gibi vatandaşlarımız kendilerini çeşitli kimliklere ait görüyorlar. Çeşitli etnik ya da mezhebi aidiyetlerden, dini aidiyetlerden yola çıkıyorlar. Ama her zaman söylediğimiz gibi adlarımız farklı olsa da soyadımız Türkiye Cumhuriyeti’dir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci sınıf yurttaşları olarak kendi geleceğimizi, ülkemizin karşı karşıya kaldığı bir meseleyi başkalarının iradesine ya da yönlendirmesine başvurmadan, kendi irademizle, kendi potansiyelimizle, kendi kapasitemizle Türk, Kürt, Alevi, Sünni kardeşliğini ve diğer unsurlarla kardeşliğimizi daha da pekiştirecek şekilde ortaya koymamız başlı başına bir kıymettir. Ve siyasetin millete hizmet etme açısından da böylesine bir misyon çerçevesinde irade ortaya koyması son derece değerlidir. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde de daha hassas süreçler karşımıza gelecek. Hem Türkiye’nin içinde hem Türkiye’nin dışında daha yoğun tartışma yapılacak. Dolayısıyla burada odağımızın Türkiye Yüzyılı’nda Terörsüz Türkiye hedefine ulaşmak çerçevesinde olması son derece değerli olacaktır. Bu tartışmaları tabii ki biz yakından takip ediyoruz. Geçmiş dönemlerden de tecrübemiz var. Bu hedefe ulaşmak için gayretimizi sürdürüyoruz.”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “AK Parti’de görev yapanlar ve AK Parti kadroları olarak Cumhurbaşkanımızın yeniden seçilmesini birinci öncelik olarak arzu ederiz. Cumhurbaşkanımızın birikimi, sahip olduğu kapasite, ortaya koyduğu liderlik birikimi devlet ve millet hayatımız açısından bir hazine değerindedir.” dedi.

Çelik, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı nedeniyle düzenlediği basın toplantısında soruları yanıtladı.

Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Yeni Yüzyılın Terörsüz Türkiye Stratejisi, Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu” kurulması çağrısıyla ilgili soru üzerine, Bahçeli’nin bu süreçteki müdahale ve yönlendirmelerinin Terörsüz Türkiye odağında kalabilmek açısından son derece kıymetli olduğunu belirtti.

Bahçeli’nin şimdiye kadar yaptığı her açıklamada son derece stratejik yaklaşımlar sergilediğine işaret eden Çelik, “Stratejik müdahalelerde bulundu ve bütün tartışmaların odağını Terörsüz Türkiye noktasında tutacak şekilde bir çerçeve çizdi. Bu kadar büyük bir meselede TBMM’nin katkısı ve yapacağı liderlik son derece önemlidir, kritiktir. Burada yüce Meclis’in yapacağı liderlik ve sürece katkısı bizim açımızdan son derece kıymetli ve önemlidir.” ifadelerini kullandı.

Başkan Erdoğan’ın, “Yeniden aday olmak gibi bir derdim yok” ifadesi üzerine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı açıklamaların hatırlatıldığı Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, gelecek nesillere sivil bir anayasayı yapma hususunda hassasiyetinin olduğunu dile getirdi.

Türkiye’nin, “sivil bir anayasa” denilen yeni anayasaya ihtiyacının olduğunu vurgulayan Çelik, “Fakat bu konu konuşulduğu zaman iki şey öne getiriliyor. Bir tanesi Sayın Cumhurbaşkanımızın yeniden aday olup olmaması meselesi gündeme getiriliyor. Bir de sürekli olarak bir parlamenter sistem ön şartı.” diye konuştu.

Çelik, Parlamenter Sistem ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin demokrasinin içinde bir sistem olduğunu belirterek, “Türkiye’de parlamenter sistem varken, parlamenter sisteme karşı vesayetin yanında yer alanlar, bugün Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi karşısında parlamenter sistemi gündeme getiriyorlar.” dedi.

“SAYIN BAHÇELİ’NİN AÇIKLAMASI SON DERECE KIYMETLİ”

“Parlamenter Sistemin karşısında vesayetin yanında yer alıyorlardı. Şimdi de sadece Cumhurbaşkanımıza karşıtlık üzerinden bu konuyu gündeme getiriyorlar.” diyen Çelik, şunları kaydetti:

“Sayın Cumhurbaşkanımız, ‘kendisinin adaylığıyla ilgili tartışmaların bu meselenin bir parçası olmadığını’ ifade ediyor. Dolayısıyla anayasa meselesini bu tartışmaların dışında değerlendirmek ve buna katkı vermek lazım. Sayın Bahçeli’nin açıklamasına şükranlarımızı sunuyoruz, son derece kıymetli bir açıklama. AK Parti’de görev yapanlar ve AK Parti kadroları olarak Cumhurbaşkanımızın tabii ki yeniden seçilmesini birinci öncelik olarak arzu ederiz. Bu bizim de kanaatimiz. Cumhurbaşkanımızın birikimi, sahip olduğu kapasite, ortaya koyduğu liderlik birikimi devlet ve millet hayatımız açısından bir hazine değerindedir.”

Çelik, dünyada demokratik yolla iş başına gelmiş liderler içerisinde en tecrübelisinin Başkan Erdoğan olduğunu söyledi.

Başkan Erdoğan’ın, devlete ve millete, milletin verdiği yetki çerçevesinde hizmetinin devam etmesini arzu ettiklerini dile getiren Çelik, “Her zaman söylediğimiz şudur, millet ne derse o olur. Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu ifade eder, ‘Bizi millet getirdi ve millet buna karar verir’ diye. Birçok ülke için çok ağır travma kaynağı olan bazı krizler Sayın Cumhurbaşkanımız açısından son derece kolay bir şekilde yönetilen, geçmişine çok hakim olduğu ve ileriye götürülmesi konusunda da berrak bir yol haritasına sahip olduğu krizlerdir.” diye konuştu.

Çelik, “genel af beklentisine” ilişkin soruya, “Bu konu, yargı reformu çerçevesinde ceza adaletinin sağlanmasıyla ilgili birtakım düzenlemelerden ibaret. Bunu olgunlaştırıyoruz. Bugün akşam da bir toplantı yapacağız bununla ilgili olarak. Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan yargı reformu çerçevesinde ceza adaletinin sağlanmasıyla ilgili konular var. İnfaz düzenlemeleriyle ilgili ceza adaleti çerçevesinde hasta, yaşlı tutuklular, çocuklarla ilgili düzenlemeler çerçevesinde gündeme alınan konular var. Bununla ilgili de olgunlaştırıyoruz süreci.” cevabını verdi.

“SANCILARI ON YILLARDIR DEVAM ETMEKTEDİR”

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın Sykes-Picot Anlaşması’na ilişkin sözlerinin hatırlatıldığı Çelik, açıklamanın ana çizgileriyle doğru olduğunu söyledi.

Büyük devletlerin çıkarları doğrultusunda yaptığı müdahalelerin, esasında “demokratik arayış olmadığını” belirten Çelik, “Maalesef bizim bölgemiz açısından da bunun müesseseleşmiş hali, müesses nizam olarak adlandırılmış hali Sykes-Picot Anlaşması’dır. Sykes-Picot Anlaşması’nda bahsedildiği gibi coğrafi gerçekliğe, bölgenin sosyolojik gerçekliğine uymayan bir sürü şey yapılmıştır ve bunun sancıları on yıllardır devam etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Bugün meselenin sınırların değişmesi olmadığını, bölgeyle ilgili emperyalist emelleri olanların petrol ve maden kaynakları olan yerlere demokrasi götürme bahanesiyle yaklaştığını ifade eden Çelik, “Sonuçta bunun herhangi bir demokratik sonuç üretmediğini, herhangi bir demokratik çıktı üretmediğini, insan haklarına bir faydası olmadığını, daha çok insanın canının yanmasına sebep olduğunu gördük.” dedi.

“DÜNYANIN ÖNÜNDE YENİ BİRTAKIM FIRSATLARI AÇABİLİR”

ABD Başkanı Donald Trump’ın seçiminden sonra “Amerika demokrasiyi koruma ve kollama misyonundan vaz mı geçecek?” sorularının gündeme getirildiğinin anımsatılması üzerine Çelik, şunları kaydetti:

“Tabii burada demokrasiyi bu tip müdahalelere bağlı bir şey olarak düşünmek başlı başına hastalıklı bir zihin yapısı. Burada işbirliklerinin geliştirilmesi, ekonomik entegrasyonun artması, kültürel entegrasyonun artması, milletlerin birbirine daha çok yakınlaşması gibi meseleler üzerinde aslında kafa yorulması gerekirdi. Birinin kazandığı, diğerinin kaybettiği bir model değil, ‘kazan kazan’ dediğimiz modellerin kurulması gerekir. Bunun tabii Suriye örneğinde söylenmesi de son derece önemli. Sayın Büyükelçi bu bölgeyi iyi tanıyan birisi ve bu bölge bundan çok acı çekmiştir. Dünyanın başka bölgeleri de bu ve benzeri müdahalelerden acı çekti. Masa üstünde harita yapmak, masa üstünde sınır çizmek, bir askeri güç dayatarak demokrasi getirmek gibisinden bir modelden geri durulması, dünyanın önünde yeni birtakım fırsatları açabilir.”

Çelik, diğer kurum ve kuruluşlarının buna göre düzenlenmesi gerektiğine işaret ederek, “Uluslararası kuralların inandırıcılığı kalmadı. Eğer bugün uluslararası hukukun ve uluslararası kuralların herhangi bir geçerliliği olsa, Gazze’de bu soykırımın olmaması lazım. Gazze’de bu soykırımı yapanların hepsinin yargılanması lazım ve ceza alması lazım.” dedi.

Güç odaklı sonuç almak yerine kurallar, ilkeler, çifte standart olmayan yaklaşımlar üzerinden meselenin ele alınması gerektiğine vurgu yapan Çelik, “Orada Gazze durduğu müddetçe, Filistin’le ilgili bu soykırım durduğu müddetçe, kimse dünya düzeninden ve hukuktan bahsedemez.” ifadelerini kullandı.



Source link

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Daily Agenda

The expression of Keles emerged: Gülibrahimoğlu gave 5 million from hand

Published

on


Mustafa Keleş, Son of Fatih Keleş, stated that he was a civilian engineer in his testimony and that Murat Gülibrahimoğlu Was His Himber and Said:

Given 5 million

“He told me that if I took a tenant on me, I could evacuate the tenant more easily, I accepted it. I did not give any money, Gülibrahimoğlu gave me around 5 million money as a cash.

The suspect Murat Keleş stated that he worked as an interpreter at Istanbul Personnel Management Inc.

I don’t know what’s in chocolate packages

“Fatih Keleş is my uncle. I did not see anyone who brought money next to my uncle. My uncle would come next to my uncle in the form of chocolate packages, but I did not know what was in these packages.



Source link

Continue Reading

Daily Agenda

MHP, ‘National and Unity and Solidarity Meetings for Türkiye without terrorism

Published

on


Nationalist Movement Party (MHP), national responsibility and constructive politics as a requirement of ‘century unity, endless brotherhood’ theme in 9 regions in 9 regions to cover 81 provinces ‘national unity and solidarity meetings for Turkey’ announced that they will organize.

With the meetings to be held in order to reinforce the spirit of national unity and brotherhood; Within the scope of Turkey’s initiatives and developments without terrorism, to illuminate the citizens with the right information, to eliminate the false news and disinformation that is circulated through social media, to convey party policies to the masses that embrace all segments of the society, to record the expectations of the citizens, to evaluate the domestic and foreign political, social and economic developments, to establish a social and social, to establish a social and to establish a social and to establish a social and to establish a social and to establish a social and to establish a social and to establish a social and to establish a social and to establish a social, to establish a social and to establish a social and to establish a social and to establish a social and to establish a social and to establish a social and to establish a social and to establish a social and to establish a social and to establish a social and to establish a social, to establish a social and to establish a social, to establish a social and economic, to establish a social, social and economic developments. With the embrace, it is aimed to consolidate a thousand -year brotherhood and to clamth around the national ideal.

MHP; Members of the Council, MYK and MDK members, deputies and provincial and district organizations to be involved in the meetings; Chambers of Commerce and Industry, Chambers of Agriculture, Chambers of Tradesmen and Craftsmen, Vocational Unions and Unions, Non -Governmental Organizations, Associations and Foundations, Martyrs and Gazi Associations, Local Administrators, Mukhtars and all citizens will be invited.



Source link

Continue Reading

Daily Agenda

Intensive diplomacy traffic from President Erdoğan! Critical contacts in succession

Published

on


President Erdoğan first accepted Miguel Angel Moratinos, the high representative of the United Nations Civilizations (UNUNAOC). He then met with Qatar Prime Minister and Foreign Minister Sheikh Muhammad bin Abdurrahman Al Sani. During the meeting, regional and global developments were discussed with Türkiye-Qatar relations. President Erdogan, Israel’s attacks on Iran after drawing attention to the tension in the region, a new war will have destructive consequences for both the region and the world stressed. Erdogan said that it is vital to keep Syria and Iraq out of conflict and that blood pressure should be reduced and diplomacy should be opened.

Netanyahu should not be given an opportunity

Erdogan defended the return to negotiations for the solution of problems related to Iran’s nuclear program, especially the efforts of the countries of the region will be decisive in this process. In addition, Israel should not be allowed to deviate from the genocide in Gaza with attacks on Iran, stressing, Netanyahu’ya said that this opportunity should not be recognized, he said.

UNRWA General Commissioner Accepted Lazzari

President Recep Tayyip Erdoğan accepted Philippe Lazzarini, the General Commissioner of the United Nations (UN), the General Commissioner of the Palestinian Refugees (UNRWA) in the Near East.

Erdoğan met with Lazzarini after the 51st Foreign Ministers Council Meeting of the Organization of Islamic Cooperation (OIC) held in Istanbul Lütfi Kırdar International Congress and Exhibition Palace.

Acceptance, the President of the President of the Foreign Policy and Security Ambassador Akif Çağatay Kılıç also took part.

Strategic Dialogue with Pakistan

President Erdoğan also accepted Pakistani Deputy Prime Minister and Foreign Minister Muhammed Ishak Dar and Pakistani Land Forces Commander Gen. Syed Asim Munir. During the meeting, the acceleration provided by the High -Level Strategic Cooperation Council between Türkiye and Pakistan in relations was gladly evaluated. It was emphasized that the efforts to implement the decisions taken continued.

Israel-Iranian tension, such as Türkiye and Pakistan countries, such as the countries of the region causing serious security security risks, Erdogan, the solution of this crisis will be re-established diplomatic contacts between the United States and Iran, he said. Erdogan stressed that Türkiye will continue its efforts to solve the calmness and diplomacy.

Support and diplomacy emphasis on Iran

President Erdoğan then met with Iranian Foreign Minister Abbas Erakçi. During the meeting, regional developments were discussed within the framework of Israel’s attacks on the region and nuclear disputes. Erdogan, Türkiye’s attacks on Iran, as in Gaza, Syria and Lebanon, as in a principled and clear stance, the conflicts to end and the negotiation process to initiate every level of contact, he said. President Erdoğan stated that Türkiye is ready to play a facilitating role in this process and that direct communication between the US-Iran at the level of technical and leaders is important on the path to diplomacy. It was also emphasized that Türkiye is ready to offer all kinds of support.



Source link

Continue Reading

Daily Agenda

Don’t come to Netanyahu’s game – Breaking News

Published

on


President Recep Tayyip Erdoğan attended the Islamic Cooperation Youth Forum at Haliç University Congress Hall. In his speech here, Erdogan made important evaluations about the Israeli-Iran war:

Netanyahu and the government have already written their names with the oppressors of our age, such as Hitler, because of the persecution they have committed for months without knowing any rules, laws, morals and borders. Unfortunately, both the genocide in Gaza and the conflicts with Iran go to an irreversible point. Now, this bandit and insanity must end as soon as possible. Without more destruction, blood and civilian loss; With our region, a terrible disaster that may affect Europe and Asia for years has occurred, hands should be withdrawn from the triggers and buttons.

Israel, who complained about the damage to hospitals today, has carried out more than 700 attacks on health units in Gaza. By preventing all kinds of humanitarian aid, he uses hunger as a gun, a means of massacre.

The forces with influence on Israel should not come to the play of Netanyahu and use their influence in favor of the facility of the ceasefire and silence in our region, not the deepening of the war. Türkiye is ready to support and contribute to every right and sincere step to be taken in this direction.


He received the Great Youth Award

Taha Ayhan, President of the Islamic Cooperation Youth Forum (ICYF), presented the President Erdoğan the Grand Youth Award. President Erdogan “I am pleased to have been entrusted to this valuable award,” he said.


Yesterday and today we call ‘Free Palestine’

My brothers and sisters, despite the intimidation policies of the Zionist lobby for our person and our government, we never broke our stance. In front of the oppressor, we never hesitated to keep it pure next to the oppressed. We did not refrain from courageously defending the truth, the fair and fair. We looked at what the oppressed and the victims say, not who said what. Today we stand up to the same place in the same place. Today, we protect the oppressed and victims without making any distinction. Today, we say “peace”, “diplomacy”, “justice”, “freedom” we say. And today we scream: Long live the free Palestine.


The only deficiency of the Islamic world is unity

Today, the most fundamental problem of the Islamic world, which has a population almost two billion, is not impossibility, but a lack of wahdat. Praise be to Allah, we have everything. We have manpower, we have economic capacity, we have underground and surface resources. We have a high strategic geography and a strong defense industry. Despite all this, if we are still not where we deserve, the reason is obvious. Just as you mix flour, oil, salt, water without yeast; Our biggest deficiency is unity and solidarity.

Our struggle will continue until peace

As Türkiye, I declare that we are with the Palestinian people and Gaza oppressed once again today. With our help exceeding the 100 thousand tons that we have delivered since the beginning of the genocide, we are all with our non -governmental organizations, official institutions, diplomats, humanitarian officials, press and 86 million Palestinian brothers. Hopefully, we will continue to be with them until the winds of peace in Palestine.

We cannot stay in the digital occupation

President Recep Tayyip Erdogan Spoke at The “Türkiye Educational Technologies Summit” Held at Pullman Hotel in Istanbul:

We were the first and only in the world by signing a technological revolution in education. We placed 626 thousand 441 interactive board in our classes.

We cannot remain spectators for global technology companies, which are even more than the annual budget of many states, to occupy every aspect of our lives under the pretext of freedom of social media channels and digital platforms. We cannot allow digital platforms to see our citizens, young people and children as market materials. Like everyone else, these companies and platforms have to act responsibly and act not only with the maximization of profit but with the consciousness of responsibility. As Türkiye, we will continue my determined and uncompromising stance on this issue. Muhammad Uzun/Morning



Source link

Continue Reading

Daily Agenda

Azerbaijan-Armenia agreement will continue

Published

on


President Recep Tayyip Erdoğan accepted the Armenian Prime Minister Nikol Paşinyan, who made a visit to Türkiye yesterday. Erdogan welcomed Pashinyan with a ceremony when he came to Dolmabahçe Working Office in Istanbul. Then Erdogan and Pashinyan presented their delegations to each other and passed to the meeting. Acceptance, Foreign Minister Hakan Fidan and Armenian Foreign Minister Ararat Mirzoyan were also present. According to the statement made by the Communication Presidency, the meeting between Türkiye and Armenia, especially in the South Caucasus peace and dialogue process and current developments concerning our region were discussed.

Erdogan, in the current conjuncture between Azerbaijan and Armenia, the importance of the agreement reached in peace negotiations drew attention. In addition, Türkiye’s “win-win” understanding of the region will continue to provide all kinds of support for the aim of developing with the aim of developing. In the admission, the steps that could be taken within the scope of the normalization process between Türkiye and Armenia were also discussed. Erdogan said that Türkiye has used all the opportunities of diplomacy for the establishment of stability not only in the Caucasus, but also in the region, and that Israel’s attack on Iran continues to contact with leaders in order to eliminate the risks caused by the violence in the region.

Erdogan, lastly held a telephone conversation during the Eid al -Adha. Pashinyan celebrated the feast of Erdogan and the Turkish people. Emphasizing the importance of comprehensive normalization in the region and peaceful negotiations between Azerbaijan and Armenia, Erdoğan expressed his satisfaction with the contacts between Türkiye and Armenia.



Source link

Continue Reading

Daily Agenda

The organs of his son who died as a result of beaten was hope for 5 people: the most painful farewell

Published

on


Muzaffer Ancın (33), who was seriously injured as a result of beaten in Kaş district of Antalya on June 9, ended with the realization of brain death. With the approval of Ancın’s family, the organ donation process was initiated. Antalya City Hospital Deputy Chief Physician Specialist Doctor Cennet Doganay, “Thanks to this honorable decision to be transferred to the appropriate buyers of the lung and heart, the liver with an emergency code waiting for a patient, right and left kidney was sent to two patients with full tissue harmony,” he said.

Doğanay pointed out that a person’s donation decision can give life again to more than one person and said that 5 patients were holding to life with a single donation, as in this example. Ancın’s family waiting at the exit of the operating room, the organs experienced emotional moments during the transfer.

Father Mustafa Ancın, who lost his son, expressed his feelings as follows: “Our only consolation is that the organs of our son will give life to others. As they live and for humanity, the homeland will be a shareholder as my son will be a shareholder.



Source link

Continue Reading

Trending