Daily Agenda
The salary crisis is growing … First Buca now workers left business in Karabakh
After Buca, the workers of Karabağlar Municipality rebelled. Workers who protested the installment of the salaries in installments reacted to the non -payment of their backward rights arising from the collective agreement with food cards.
They left a half -day job
Workers gathered in front of the municipality at noon demanded that the municipal administration to keep the promises from the municipal administration to be deposited in full and timely.
Rights violations have exceeded the limits of tolerance
In the Karbel company of the municipality, Erdoğan Aydın Group, the secretary of the General İzmir Branch No. 5 of the Organized DİSK, read the press release on behalf of the Group. Aydin said in a statement that the municipality’s indifferent and disdain attitude deepened the crisis. Aydın continued his words that the rights violations in Karabağlar Municipality are now exceeding the limits of tolerance: “Missing and fragmented salaries, unpaid food receipts and irresponsible attitudes exhibited by the management have caused the employees to be exhausted both economically and psychologically. The rights of the employees are not enough to deepen the crisis of the municipal administration, and we want to do so! It should not be forgotten that municipalities exist to serve the public and this service rises on the shoulders of the working employees. No service without labor! If our demands are not met, we will inform the public that we will continue our search for all kinds of democratic and legal rights with determination, “he said.
There is no contractor for the worker
On the other hand, the municipal administration instead of workers instead of paying money to the municipality contractors brought with it. Karbel company workers during the day 27 thousand 500 pounds of salary and 2 thousand 500 pounds of food voucher announced that the payment. According to the information obtained from the union, the money from the provinces bank and taxes were paid to contractors instead of workers. The union pointed out that the priority should be given to the workers. Workers’ food card and salary receivables in total 150 thousand pounds per person said.
Daily Agenda
Double Standard from Beşikçioğlu: There is no Bread of 150 TL to Etimesgut, there is a 5 Million Lodge for Genclerbirligi!
Etimesgut Mayor Erdal Beşikçioğlu, after taking office Belediyespor’un daily bread support to make sports courses paid, while the municipal budget Genclerbirligi for the full 5 million TL allegedly attracted a great reaction. Beşikçioğlu, which has completely supported the club of its district, transferred such a high amount of resources to only one team and brought about the “double standard and political preference” discussions in the sports community.
14 cuts, free courses have become paid
Municipal administration, Etimesgut Belediyespor’a even stopped even the simplest support. One of these is 14 daily bread support provided to the club by Etimesgut Halk Bread Factory. Even this contribution to athletes worth 150 TL per day, revealed the perspective of sports. It was forgotten that this small deduction was an important source of morale and motivation for the club.
Not only the clubs, but also to the young people from Etimesgut, the new management has made free sports courses paid before. One of the main duties of the municipality, the sport, which is one of the main duties, has been taken back. Although this decision is passed through the parliament, it is still not clear whether it was taken back.
Belediyespor’un current management was changed after the election, but there was a conflict with the new management. Shaken by more than one administration change in a short time, the club was dragged into instability and uncertainty. “Belediyespor” from the title of the title of the title, financial support and attempts to remove the facilities used, gathered great reaction in the sports public opinion.
No Bread for Etimesgut, Lodge to Genclerbirligi
Despite all these deductions, Genclerbirligi Sports Club for 5 million TL for the price of the lodge, “savings, not a matter of preference” brought comments. While ignoring the municipality’s own club and local athletes, the support of millions of support to another team strengthened the criticism of injustice and discrimination.
Many teams such as Ankaragücü, Keçiörengücü, Ankara Demirspor, Sincan Municipality Ankaraspor and Etimesgut SK are fighting in professional leagues in Ankara. However, Mayor Beşikçioğlu’s support only to Gençlerbirliği, “Support to a single team, silence to others” was interpreted as. In particular, the support of Ankaragücü, who is struggling with the economic crisis, questiones the preferences of Beşikçioğlu in the sports public.
In Etimesgut, bread is very common for young athletes, while the expenditure of millions of other clubs has created great discomfort among the public. President Beşikçioğlu is expected to clarify this contradictory practice.
Daily Agenda
Başkan Erdoğan: Yeni bir Sykes-Picot’a izin vermeyeceğiz
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, “İsrail’in terör saldırılarında, bombardıman ve suikastlarında vefat eden İranlı kardeşlerimiz için ülkem ve milletim adına taziyelerimi sunuyorum. Binlerce yıllık tarihiyle, zorluklar karşısında sergilediği dayanışmayla ve güçlü devlet tecrübesiyle İran halkının inşallah bugünleri de atlatacağından hiçbir şüphe duymuyoruz.” dedi.
Başkan Erdoğan: “Yeni bir Sykes-Picot’a izin vermeyeceğiz” | Video
Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada İslam dünyasının temsilcileriyle İstanbul’da bir araya gelmekten bahtiyarlık duyduğunu söyledi.
Toplantıda alınan kararların İslam ümmeti ve insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, “Teşkilatın küresel barış ve refahın sağlanmasına verdiği desteği alacağınız kararlarla bir kez daha dünyaya duyuracağınızdan eminim. Fevkalade kritik bir dönemde gerçekleştirdiğiniz toplantının etkileri sadece ülkelerimizde değil inşallah tüm dünyada hissedilecektir.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında yüzde 65’inden fazlasını çocuk ve kadınların oluşturduğu 55 bini aşkın kişinin şehit olduğunu aktararak, saldırılarda hayatını kaybedenleri rahmetle yad ettiğini, yaralanan 128 bin Filistin vatandaşına Allah’tan şifa dilediğini belirtti.
Türkiye’nin Filistin halkıyla acıyı ve hüznü paylaştığını dile getiren Erdoğan, “Türkiye olarak Filistinli kardeşlerimiz acısını acımız, hüznünü hüznümüz biliyoruz. Filistinli kardeşlerimiz de bilsinler ki zulmün bugün karanlığı ne kadar koyu olsa da inşallah adalet tecelli edecek, zafer mutlaka inananların olacaktır. Allah’ın izniyle acıları, zulümleri, ölümleri değil zaferleri, sevinçleri ve barışı konuşacağımız güzel günleri göreceğimize ben yürekten inanıyorum.” diye konuştu.
“İSRAİL’İN İRAN’A GERÇEKLEŞTİRDİĞİ SALDIRILARI EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE TELİN EDİYORUM”
Erdoğan, İsrail’in işgal, istila, yıkım ve katliam politikalarının son iki yıldır giderek arttığını belirterek, şunları kaydetti:
“Batılı güçlerin koşulsuz desteğini arkasına alan İsrail bölgemizi istikrarsızlığa sürüklemeye devam ediyor. Önce Gazze’ye ve Batı Şeria’ya saldırdılar. Tüm dünyanın gözleri önünde Gazze’yi devasa bir enkaza çevirdiler. Sağlık tesislerini, okulları, camileri ve kiliseleri bombaladılar. Sadece bir çuval un almak, bir tas çorba, bir kuru ekmek alabilmek için yardım sırası bekleyen insanları hunharca katlettiler. Her gün çoğu çocuk ve kadın yüzlerce masum sivil, İsrail güçleri tarafından bilerek şehit ediliyor. Gazze’de yaşayan 2 milyon kardeşimiz, Nazilerin temerküz kamplarını bile geride bırakan kötü şartlarda tam 21 aydır hayatta kalma mücadelesi veriyor. Gazze ile birlikte İsrail, Lübnan’ı, Yemen’i ve Suriye’yi de hedef aldı. Hava bombardımanlarının yanı sıra Suriye’deki çeşitli grupları yönetime karşı kışkırtarak orayı da karıştırmaya ve kargaşa çıkarmaya çalıştı.”
Şimdi de İsrail’in devlet terörüne 13 Haziran’dan itibaren Türkiye’nin komşusu İran’ın muhatap olduğunu aktaran Erdoğan, “Şunu bir defa açık ve net söylemek isterim. Bütün bu saldırılarıyla, Netanyahu hükümeti bölgesel barışın önündeki en büyük engel olduğunu bir kez daha ispat etmiştir. İsrail’in İran’a gerçekleştirdiği saldırıları en güçlü şekilde telin ediyorum. İsrail’in terör saldırılarında, bombardıman ve suikastlarında vefat eden İranlı kardeşlerimiz için ülkem ve milletim adına taziyelerimi sunuyorum. Binlerce yıllık tarihiyle, zorluklar karşısında sergilediği dayanışmayla ve güçlü devlet tecrübesiyle İran halkının inşallah bugünleri de atlatacağından hiçbir şüphe duymuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası hukuku ihlal eden bu mütecaviz eylemlerin, İsrail’in bölgede yürüttüğü stratejik istikrarsızlaştırma politikasına hizmet ettiğini vurgulayan Erdoğan, “Saldırıların, İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yoğunlaştığı bir dönemde vuku bulması elbette manidardır. Nükleer çalışmalarında hiçbir denetime tabi olmayan, şeffaflık noktasında kimseyi umursamayan İsrail’in, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi anlaşmasına taraf başkalarına söz söylemesi büyük bir riyakarlıktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Netanyahu hükümetinin 13 Haziran’daki saldırılarıyla aslında müzakere sürecini baltalamayı hedeflediğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yaşananlar aynı zamanda Netanyahu ve cinayet şebekesinin herhangi bir meselenin diplomatik yollarla çözülmesini istemediğini de gösteriyor. Yine İsrail, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğü haiz bağımsız bir Filistin devletiyle yan yana barış içinde yaşamak yerine savaşı tüm bölgeye yaymaya çalışıyor. Bakınız, bundan tam 90 yıl önce Hitler’in çaktığı kıvılcım nasıl ki Pasifik’ten Atlantik’e, Hint Okyanusu’ndan Kuzey Denizi’ne kadar bütün dünyayı ateşe attıysa, bugün Netanyahu’nun siyonist emelleri de bölgemizi ve tüm dünyayı büyük bir felakete sürüklemekten başka bir gaye taşımıyor. İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın kutsiyetine el uzatılmasını, Kudüs-ü Şerif’in tarihi statüsünün gasp edilmeye çalışılmasını, çeşitli haritalar üzerinden bölgemizi parçalama niyetlerinin artık ulu orta konuşulmasını, bu sinsi planın birer hamleleri olarak görüyoruz.”
“İSRAİL KOMŞULARININ GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDEREK KENDİ GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYAMAZ”
Netanyahu’nun yapmak istediklerinin gayet bilincinde olduklarını dile getiren Erdoğan, “Bölgeyi ateşe, çatışmaya, kaosa ve gözyaşına boğarak güvenliklerini tesis edeceklerini zannedenler, ham bir hayalin peşinden gitmektedir. İsrail, komşularının güvenliğini tehdit ederek kendi güvenliğini sağlayamaz. Evdeki hesabın, çarşıya uymadığını onlar da yavaş yavaş göreceklerdir.” dedi.
Erdoğan, İsrail’in kanlı elleriyle bölgede düzen kuracağını iddia etmesinin, bu ülkeyi yönetenlerin nasıl bir körlük ve karanlık içinde olduklarını ortaya koyduğuna dikkati çekerek, “Türkiye olarak bölgemizde sınırları kanla çizilecek yeni bir Sykes-Picot düzeninin kurulmasına izin vermeyeceğimizi burada önemle vurguluyorum. Gazze halkının açlıkla cezalandırılmasına, Batı Şeria’da, devlet ve yerleşimci terörüne, Mescid-i Aksa ile semavi dinlerin beşiği Kudüs’ün tarihi statükosunu yok etme teşebbüslerine asla seyirci kalmayacağız.” diye konuştu.
Uluslararası topluma ve özellikle İsrail üzerinde etki sahibi olan ülkelere seslenen Erdoğan, “Netanyahu’nun çatışmaları daha da derinleştirmek amacıyla söylediği övgü ambalajına sarılmış zehirli sözlerine kimse itibar etmesin. Bölgemizin yeni bir savaşı ve istikrarsızlığı kaldırmaya tahammülü yoktur. İhtiyacımız olan aklıselimdir, sağduyudur, temkindir, yanlışı daha büyük bir yanlışla kapatma gafletine asla düşmemektir.” ifadelerini kullandı.
Çözümün diplomasi ve diyalogdan geçtiğini vurgulayan Erdoğan, kolaylaştırıcılık dahil üzerlerine ne düşüyorsa yapmaya hazır olduklarını ifade etti.
Erdoğan, 13 Haziran’dan bugüne kadar adeta yüreklerini ortaya koyarak sükunetin tesisi için çok ciddi gayret sarf ettiklerini, netice alıncaya kadar bu temasları sabırla sürdüreceklerini söyledi.
“ARAMIZDAKİ TUTUM FARKLILIKLARININ BU KRİTİK DÖNEMDE BİZLERE AYAK BAĞI OLMASINA İZİN VEREMEYİZ”
Bu şartlarda iki devletli çözüme ulaşılmasının çok daha hayati hale geldiğine dikkati çeken Erdoğan, “Daha fazla ülkenin Filistin Devletini tanımasını teşvik etmeye devam etmeli, İsrail’e karşı uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler şartı temelinde zorlayıcı tedbirler alınması için girişimlerimizi eşgüdüm halinde sürdürmeliyiz.” dedi.
Erdoğan, iki devletli çözümü ilerletmek için bu hafta New York’ta Suudi Arabistan’ın öncülüğünde yapılması planlanan ancak son saldırılar nedeniyle ertelenen uluslararası konferansın da ilk fırsatta tertiplenmesini temenni ederek, Suudi Arabistan’a bu girişiminde muvaffakiyetler diledi.
Aynı ananın evladı olan iki kardeş arasında görüş ayrılıkları, yol yöntem ayrılıkları olabileceğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bunlar hayatın olduğu gibi siyasetin de diplomasinin de doğal gerçekleridir ama kardeş demek, aynı zamanda kaderdaş demektir. İstanbul’un kaderi, Şam’ın kaderinden, Bağdat’ın, Kahire’nin, Sana’nın kaderinden, İslamabad’ın, Kabil’in, Trablus’un, Tahran’ın kaderinden, Mekke ile Medine’nin ve elbette Kudüs’ün ve Gazze’nin kaderinden ayrı değildir. Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı, Fars’ıyla, Sünni’siyle, Şii’siyle, Alevi’siyle, Afrikalı, Asyalı ve Latin Amerikalı’sıyla ve diğer tüm mezhep ve kökenleriyle Müslümanların kıblesi gibi kaderleri de ortaktır. Her birimiz, ‘La ilahe illallah Muhammedün Resulullah’ diyoruz. Söz konusu ortak davalarımız, ortak çıkarlarımız olunca farklılıkları bir yana koyup kenetlenmek boynumuzun borcudur. Aramızdaki tutum ve farklılıklarının özellikle içinden geçtiğimiz bu kritik dönemde bizlere ayak bağı olmasına izin veremeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son süreçte dengeler, siyasetler ve kırılgan ilişkilerin bir yere kadar olduğunu gördüklerini dile getirerek, “Ümmetin sesini ve vicdanını temsil eden Teşkilatımızın bu toplantısında, İsrail’in tüm bölgeyi yangın yerine çeviren politikalarına karşı duruşumuzu açıkça dünya kamuoyuna duyurmamız gerekiyor. Bugün birbirimize daha sıkı sarılmaya, saflarımızı daha da sıkılaştırmaya, birbirimize karşı hoşgörü sınırlarımızı daha da genişletmeye ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı.
Filistinlilerin kendi içlerinde milli birlik sağlayacakları günlere ulaşmasını canıgönülden arzu ettiklerini kaydeden Erdoğan, “İşte bugün, burada olduğu gibi hepimiz Filistin halkı için seferber olmuşken kardeşlerimiz arasında bölünmüşlük, parçalanmışlık görmek bizleri üzüyor.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, nerede olursa olsun ayrışmayı, kutuplaşmayı, birlikteliğe ve dayanışmaya tahvil etmenin en samimi arzuları olduğunu belirterek “Çok kutuplu dünyada, 2 milyarlık İslam aleminin tek başına bir kutup haline gelmesi şarttır. İslam dünyasının çok daha büyük rol oynayacağı ancak aynı zamanda daha fazla sorumluluk üstleneceği bir dönemin arifesindeyiz. Türkiye’nin Dışişleri Bakanları Konseyi Dönem Başkanlığı bölgemizdeki şiddet sarmalının İsrail tarafından yeniden tetiklendiği, istikrar ve barışın tehdit edildiği bir ortamda başlıyor. İsrail’in Filistin’de olduğu gibi Suriye, Lübnan ve İran’daki haydutluklarını durdurmak için daha fazla dayanışma sergilememiz şart.” ifadelerini kullandı.
Teşkilatın kurulduğu günden bu yana hep barış ve diyalog mesajı taşıdığına, her türlü aşırıcılığa karşı dimdik durduğuna dikkati çeken Erdoğan, bundan sonra da sırt sırta verip zorlukların üstesinden beraber geleceklerini, 57 üyesiyle Birleşmiş Milletlerden sonra en büyük ikinci uluslararası örgüt olan teşkilatı daha iyi işletmek, verimli hale getirmek, ekonomik ve toplumsal gelişmenin bir aracı olarak çalıştırmak mecburiyetinde olduklarını kaydetti.
Erdoğan, Hucurat suresinin “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse, kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki rahmete eresiniz.” ifadelerini içeren 10. ayetini aktararak “Bunun için önce kendi içimizdeki ihtilafları çözeceğiz. Kendi meselelerimizi, kendi ortak aklımızla ve irademizle sahiplenmezsek başkalarının çıkarlarına hizmet etmiş oluruz. Ortak bir tarihin, ortak bir medeniyetin hepsinden önemlisi ortak bir inancın mensupları olarak, istikbalimizi ilgilendiren her konuda çözüm üretecek irade ve kapasiteye ziyadesiyle sahibiz.” değerlendirmesini yaptı.
“SURİYE HALKI, HAMDOLSUN GELECEĞİNE HER BAKIMDAN ÇOK DAHA UMUTLU BAKIYOR”
Dönem başkanlığı sırasında da İslam düşmanlığıyla mücadeleyi aktif şekilde sürdürmeye devam edeceklerinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu vesileyle Suriye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı üyeliğine dönmüş olmasından ve uluslararası topluma yeniden entegrasyonu yönünde alınan mesafeden duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Suriyeli kardeşlerimizin yüz binlerce şehit vererek kazandığı muhteşem zafer, yeni bir dönemin kapılarını aralamıştır. Suriye halkı, hamdolsun geleceğine her bakımdan çok daha umutlu bakıyor. Türkiye olarak, Suriye’nin kendi ayakları üzerinde durması için bu ülkeye çok boyutlu desteğimizi artırarak devam ettireceğiz. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve milli birliğinin korunmasıyla kalıcı istikrara kavuşması için hepimizin yani tüm İslam aleminin desteğine ihtiyacı var. Bu konuda teşkilat üyesi tüm ülkelerin Suriye’ye gereken katkıyı vereceğine yürekten inanıyorum.”
Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleriyle diğer ülkeler arasında güçlü bir köprü vazifesi gören Müslüman azınlıkların ve toplulukların sorunlarıyla daima yakından ilgilenilmesi, onlarla sarsılmaz bir dayanışma içinde olunması gerektiğini ifade ederek, bu konuda teşkilatın şimdiye kadar izlediği tutumu ve aldığı kararları önemsediklerini dile getirdi.
“ÜYE ÜLKELERİMİZİN UNRWA’YI MADDEN VE MANEN DESTEKLEYEREK İSRAİL’İN OYUNLARINI BOZMALARINI BEKLİYORUZ”
Filistinli mültecilere sahip çıkma noktasında yeri doldurulamaz görev icra eden Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) İsrail tarafından felç edilmesine müsaade edilmemesi gerektiğini kaydeden Erdoğan, “Teşkilatımızın ve tek tek üye ülkelerimizin UNRWA’yı madden ve manen destekleyerek İsrail’in oyunlarını bozmalarını bekliyoruz. Ankara’da açılacak temsilcilik ofisiyle bundan sonra ajansa olan desteğimizi inşallah daha görünür hale getireceğiz. Bu vesileyle Kamerun’u başarılı dönem başkanlığı için tebrik ediyor, Afrikalı üyelerinin teşkilatımız bünyesinde ağırlığının giderek, artmasından mutluluk duyduğumuzu bilhassa ifade ediyorum.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İİT’nin 51. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nın İslam dünyası ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi.
Daily Agenda
Iran: aggression for diplomacy should stop
Iranian Foreign Minister Abbas Erakci, Istanbul Lütfi Kırdar International Congress and Exhibition Palace held at the Organization of Islamic Cooperation (OIC) Foreign Ministers Council 51th Session came to Istanbul.
Iranian Foreign Minister Erakci, in his assessment in Istanbul, the United States, Israel’s attack on Iran will be very unfortunate and very dangerous for everyone, he said. Erakçi, “Diplomacy, worked in the past, may work in the future. But the aggression should be stopped to return to diplomacy. Israel clearly opposed diplomacy,” As in 2015, we are definitely ready for a negotiating solution, “he said.
Iran is hesitant to trust the US for diplomatic negotiations
Iranian Foreign Minister Abbas Erakci, the US attacks on Israel’s country began with the diplomacy of the conflicts that began to end, said, “We do not know how we can trust them. What they do was betrayal to diplomacy.” he said.
Erakçi, Switzerland in the city of Geneva with European senior officials in an interview with the American press organization NBC News, the United States to sit at the table for a diplomatic solution, he said.
Reminding that Israel carried out air strikes against Iran just a few days before the nuclear talks planned on June 15 between Tehran and Washington, Erakçi said that they are no longer confident in the US for diplomatic negotiations.
Erakçi argued that the US is not interested in diplomacy and used nuclear negotiations to “cover up Israel’s air strike” and said, “We don’t know how we can trust them anymore. What they do was betrayal of diplomacy.” He said.
Iranian Minister Erakci, his country is ready for negotiation, but Israel should stop the air strikes stressed.
Uranium enrichment activities “completely” will not be abandoned
US President Donald Trump’ın “abandonment of uranium enrichment activity” will not fulfill the demand of expressing that Erakci, each country has the right to enrich the uranium for peaceful purposes, he said.
Erakci, uranium enrichment “completely giving up” Trump’s Middle East Special Representative Steve Witkoff’a also conveyed many times during his talks.
Stating that his communication with Witkoff continued, but the previous promises have not been fulfilled, Erakçi said, “There is a lack of confidence between us now because he did not fulfill his promises and what he said we could do to us.” he said.
In case of attack, the United States will be responded within the scope of legitimate defense
Erakçi stated that if Trump decided to intervene in military intervention against Iran, Erakçi said that Iran would use the right to self -defense, how it was responded to Israel against Israel.
Erakçi, “In the war, the parties attack each other. This is very understandable. Legitimate defense is the right of every country.” evaluated.
Referring to Israel’s statement that Iranian leader Ayatollah Ali Khamenei will be targeted, Minister Erakçi said that such an action would be “the biggest crime they can commit” but Israel could not do it.
Daily Agenda
HSK decree has changed the Chief Public Prosecutor of 24 provinces
The decree of the Council of Judges and Prosecutors in the 2025 summer period, which the judicial community is eagerly awaited, was published on the official website of HSK.
4 thousand 36 judges and prosecutors have changed their duty
3 thousand 698 judicial judges and prosecutors from the judicial judiciary, 338 names from the administrative judiciary, including 4 thousand 36 judges and prosecutors changed their position.
The Chief Public Prosecutor of 24 Provinces has changed
Within the scope of the decree, the position of the Chief Public Prosecutor of 81 provinces was amended. For the first time in 11 provinces, the names appointed as Attorney General were appointed.
Here are those cities that change
Aydın Chief Public Prosecutor Celal Tekin, Mersin Chief Public Prosecutor Ahmet Çelikkol, Manisa Chief Public Prosecutor Tolgahan Öztoprak, Konya Chief Public Prosecutor Cuman Çoban, Şanlıurfa Chief Public Prosecutor Mustafa Çakmak, Afyonkarahisar Chief Public Prosecutor Mehmet Pahlak, Edirne Chief Public Prosecutor’s Chief Public Prosecutor, Hatay Chief Publicor Harun Karahan Prosecutor’s Chief Public Prosecutor Emre Kaya, Siirt Chief Publicutor Yasin Coskun, Bururur Yasin Cobykun Ünlüsoy, Gümüşhane Chief Public Prosecutor Ziya Burak Gürgah, Tokat Chief Public Prosecutor Yunus Emre Büyüleyurt, Karaman Chief Public Prosecutor Tuba Ersöz Ünve, Ardahan Chief Public Prosecutor Murat Yavuz, Zonguldak Chief Public Prosecutor Gokhan Kapagan Chief Public Prosecutor Enver Eroğlu, Kırklareli Chief Public Prosecutor Özkan Levent Taşkoparan, Yozgat Chief Public Prosecutor Enes Serdar Aydoğan, Hakkari Chief Public Prosecutor Burak Hazinedaroğlu, Artvin Chief Publicutor Mustafa Were Valuable.
Daily Agenda
Minister of National Education Yusuf Tekin announced: the school jersey is coming back in the new term
National Education Minister Yusuf Tekin announced that the new academic year will start on September 8th. Minister Tekin, Istanbul “Annual Evaluation Press Conference” spoke to journalists. Tekin “As of next year, we have started a uniform application instead of free clothing application in our schools. In our schools, our teacher friends, administrators, made the elections with the school family unions. 2025-2026 academic year will be started again,” he said.
New curriculum will be implemented
Minister Tekin announced that the curriculum prepared within the scope of the Turkish Century Maarif model and applied in 1, 5 and 9th grades this year will start gradually in the 2nd, 6th and 10th grades in the next education period.
Importance of Turkish
Tekin stated that the number of words used in Turkish in daily life is very uncomfortable with themselves, “Our children began to use too many social media languages while contacting us as parents or elders. he said.
Daily Agenda
Digital Bullying Warning from President Erdoğan: We cannot surrender our children
We rebuilt the education system
We have built a education system with our national and spiritual qualities based on human and knowledge -oriented, culture and civilization evaluation. One of the most critical components of this system was the Fatih project that we started in 2011 and moved to a much more advanced level with the Turkish Century Maarif Model. Within the scope of this project, which we have implemented in order to deliver digital technologies to each of our classes and to spread the use of technology in our schools, we have completed the network infrastructure installation of our 21,576 schools so far. In a very short time, we will establish a high -speed internet service to these schools by establishing more network infrastructure of our 8,200 schools. We also provided high -speed and safe fiber internet access to our 13,800 schools. We are continuing our efforts to deliver this service to our 18,000 more schools. 27,962 Our school was introduced to the internet via satellite. Thus, we have provided an effective internet service to all our schools.
We are the first and only country
In order for our students to benefit from a modern, participatory and rich learning environment, we have placed 51,758 626,441 interactive wood in the last two years. With this number, we have brought Türkiye to the first and only country that has completed the interactive board installation in almost all classrooms. In order to improve the literacy and competencies of our students, we established IT classes in our schools. We update our 1,980 Information Technologies Class, whose usage life has ended. We will strengthen our digital training infrastructure with a total of 3,480 classes by installing the latest technology, fully equipped 1,500 new classes. In addition to these classes with laptops and desktop computers, domestic robotic coding kits, 3D printers and interactive boards, we have gained our 503 innovative classes as of this year.
We follow every student
With the Education Information Network (EBA), we strongly support our students and teachers in digital education. With 3,169 courses, 77.014 content, 3,407 books and 85,764 questions, EBA has become one of the bedside sources of our students and teachers. With EBA Academy, who has been on his works, our students will be able to study in various fields that support their personal development independent of the curriculum. With our individual learning platform, we contribute to the academic development of our students. We follow the development of each student at an individual level. We support the innovative education approaches of our Teacher Information Network and our teachers and administrators and diversify technological education methods. Public Education Centers Information Network Platform, which our citizens in Turkey and abroad benefit from many education, will be available for use since the new academic year.
We produce new solutions
We continue to provide new technologies to our training activities with the Robotic Coding Platform, which we have implemented to train foreign language learning platforms, scientists and engineers of the future. Dear guests, we are aware that artificial intelligence will offer great opportunities in education and lead to significant paradigm changes. We continue our work in a multi -faceted way by taking this fact into consideration. We prepared the “Artificial Intelligence in Education” policy certificate and shared it with our public and our education community last week. With our elective artificial intelligence courses integrated into the secondary and high school curriculum, we aim to train young individuals who produce, develop and question technology. With Feyza and Hisar projects, we produce intelligence -supported solutions in university preparation, professional development and multilingual learning. We have started the work of our artificial intelligence assistant assistant application that our teachers can use in daily education activities. We grow and strengthen our educational technologies ecosystem day by day. We are developing new collaborations between our Educational Technologies Sector and our Ministry, which covers 1,280 companies. With these projects, we will offer significant support to more than 100 new entrepreneurs in the next five years. With the cooperation between the Ministry and TUBITAK, we will take over 100 domestic initiatives to the level that can compete at a global level.
-
Politics2 days ago
Turkish defense minister inspects troops on Iranian border amid conflict
-
Politics2 days ago
Türkiye ready for spillover of Iran-Israel war, repeats peace call
-
Economy2 days ago
House sales in Türkiye rise in May, hit highest year-to-date level
-
Daily Agenda2 days ago
FETÖ’s Operation for Student Structuring: 5 people arrested
-
Politics2 days ago
Iranians head home from Istanbul as war rages
-
Politics2 days ago
Türkiye cements Aegean rights internationally, irks Greece
-
Sports2 days ago
Galatasaray eye Gündoğan, Ter Stegen in Europe-bound transfer blitz
-
Politics3 days ago
Armenian PM’s visit signals possible breakthrough in Türkiye ties